NOEL
HEDİYESİ !
*
A : BİR ŞÂMANIN DENEYİ
*
Şöyle
anlatır râhip K... mûcize deneyi :
‘İnanmazdım ! Lâmalar bana savunsa neyi !
Şefleri
bir şâmandı, ben hep alay ederdim :
‘Ölen
lâmanın rûhu bebeğe girmez’ derdim !
Bu
sataşmalarımdan rahatsız olup gâyet,
Şâman ! Kanıtlamayı kabûl etti nihâyet !
Bir
mağara mâbede girdik lâmalar ile !
Dört
aylık bebeğini getirdi bir âile !
Kapıya
bekçi kondu ! Çıkarıldı anne de !
Tek
bir şart vardı : Herkes susmayı kabûl ede !
Ortaya
yattı bebek ! Ve şef, terimi sildi :
Duvarlara
dayanıp lâmalar taş kesildi !
Şâman
yere bakınca ! Bir ölü gibi kaldı !
Bebek
ayağa kalktı ! Benim aklımı aldı !
Önümde
bağdaş kurdu ! Bu mûcize yaratık !
Tibetçe
ünlü sözü tekrarlıyordu artık :
‘Ben
Budha’yım !’ ‘O eski lâmayım
!’ ‘Ben rûhuyum,
Onun
yeni bedende !’ Bende felç oldu duyum !
Dudağımı
ısırdım ! Gözlerimi kapadım !
Açtım
! Rüyâ değildi ! O attı iki adım !
Gelip
minik elini benim elime koydu !
Elinin
sıcaklığı sanki elimi oydu !
Rûhumu
tarıyordu ! Bana diktiği gözü !
Gözü ! Gözden ziyâde andırıyordu közü !
Minik
maske ardından ! Bana şef bakıyordu !
İçimde
sanki volkan patlamış ! Akıyordu !
Dayanamayıp
örttüm elimle ben gözümü !
‘Inga’
sesi duyunca ! Geri aldım sözümü !
Bebek
yere yatmıştı ! Tepinip oynuyordu !
Yaşadığım
şok ! Beni son derecede yordu !
Şâmana
dedim :
‘Şimdi sen ver bana ipucu :
Bebeği
vursa idim ! Ne olurdu sonucu ?’
‘Yavaş
vursan ! Olurdun bebek öldürmüş cânî !’
‘Ben
de ölürdüm’
dedi ! Eğer vursaydın ânî !’
Aydınlattı
herşeyi ! Şâmanın bir çift sözü :
Rûhunu
nakletmişti bebeğe ! İşin özü !
Bu
deneyi izledim Blavatski ile :
Dedim
‘gizli tut
!’ Sonra bu değerlendirile
!’
*
B : MESİH’İN KİMLİĞİ
*
Değerlendiremedi
onu kimse tamamen !
Mesih’in
kimliğini ben açıklayım ilmen :
Bir aday, Hakerenden ışın aldığı vakit,
İsmiyle
şükrederdi ! Tamamlanınca akit !
‘İlyas’
adını ÎSÂ da bak ! Son anda andı :
‘MESİH
yaptın beni sen !’ Diye içti son andı !
Ölmeden önce öldü bir çeşit ! Yâni Arzda !
‘Ölümsüz kimliğiyle
!’
Dirilerek bu tarzda !
İncil
yanlış çevirir kasten
‘son sözü
!’
Niçin ?
Çarmıhta
öldüğüne kanıt olması için :
Güya o demiş :
‘İLYAS ! Beni terkettin
!’ ‘Niye
?’
Halk da şaşmış ! İLYAS
çok önce öldü diye !
Kilise
‘“Baba ! Baba ! Dedi, İlyas değil ! Der
!”’
‘Eli’
ismini, ‘Avi’
diye tercüme eder !
Doğru sözden boşuna oysa Papa etti çark !
‘Baba’
deseydi de o ! Hiçbir şey etmezdi fark :
‘Işın’
alan ! Erenden çünkü doğar yeniden !
Hakerenine
‘baba’
demesine bu neden !
‘“Âdem
‘yüz otuz sene’ tuttu
‘tövbe’ orucu !
‘“ALLAH’ın
dini !”’
‘“Tövbe !”’
Kabûlüne
ipucu !
‘“O
yıldıza and olsun”’ mîrâçta bak
! ALLAH der !
Bu
söz de, ne tesâdüf ! Aynen
‘yüz
otuz’
eder !
‘“Petrus
yüksek bir dağda iken kamaştı gözü !”’
‘“Giysisi
güneş gibi oldu ! Parladı yüzü !”’
‘“İlyas
ve Mûsa ! Îsâ ile konuşuyordu !”’
İlyas ! Mûsa ! Kayboldu ! Bunu hayâle yordu !
‘“Îsâ’dan râzı oldum
!”’ ‘“Dedi gökten gelen ses
!”’
MUHAMMED, Mûsa ! İlyas, Harun ! Gibi ! Burda kes !
‘“Ayni
ses dedi oldun gerçek Âdem evlâdı :”’
İlk
ikiz gen ! ‘“ALLAH’ın
fıtratı”’nın milâdı !
‘“İsâ Petrus’a dedi kıyâm sırrımı sakla
!”’
‘Zîrâ
ÂLÎ olarak dirilmem
sığmaz akla !
İncil
‘“Yahya dirilmiş İlyas’tır”’ diyor ! Niçin ?
‘“Ateş
arabası”’yla göğe çıktığı için !
Binerken !
‘Hırka’sını, El Yesa’ya bıraktı !
‘Radyasyonu
!’
‘Hırka’dan öğrencisine aktı !
‘“İstemişti
İlyas’ın rûhundan o iki pay :”’
Artık
koynunda doğdu onun ! Güneş ile Ay !
‘“Ölüleri diriltti !”’
O da olmuştu ‘“Mesih
:”’ ‘“Kitab
ilmi
sâhibi !”’
‘RESÛL’ün
hırkası’na ! Sâhip çıkalım kesin !
Ölmüşken ! Bak dirildik ! Hedefiyken herkesin !
‘“Yüce
Meclis”’ten indi ! Şimşek gibi bir ışın !
Türkiye’yi kurtardı
‘mavi gözlü
sarışın
!’
‘İLYAS’
adını ÎSÂ bakın andı iki kez :
Hem
İLYAS ! Hem YAHYA’ya ! Şükretti ! Bilsin herkez !
‘“Îsâ der :
‘İLYAS geldi
!’
Ama halk anlamadı
!”’
‘Kastettiği resûlün zîrâ YAHYA’ydı adı !
‘“Gizli
yalvardı !”’ ‘“Evlât
ver”’
diye Zekeriyâ !
‘Özüne
hitâb etti’
demek bu ! Yok hiç riyâ !
Başka duâya ALLAH ! ‘Dilenci duâsı’
der !
Bir sadakayla savar ! Şükretmezse ! Red eder !
Hem
de ‘“Senin katından !”’
‘“Ver
!”’ Dedi Zekeriyâ !
‘“RAHMÂN”’
titreşiminde verdi ! ZÂT-I KİBRİYÂ !
‘“ÎSÂ, YAHYA’dan yüce doğmadı kadından
!”’ Der !
‘“ZEKERİYÂ’nın oğlu YAHYA ER RAHMÂN”’ eder ! (329)
‘“Yahya,
ALLAH katından !”’
‘“YÜCE MECLİS’in”’ başı !
Îsâ
gibi seçkine ! Ancak yapar HAK aşı !
ALLAH
yalan söylemez : ‘“YAHYA’nın adı eşsiz
!”’
Başka bir isim değil İLYAS ! Anlayınız siz !
‘“Rûh
temessül etti”’ der bakın
! Meryem’e RAHMÂN ! *
YAHYA’nın benzeri, RÛH ! O üflediği zaman !
Bak ! ‘“Cibril Meryem’e der Elizabet kısırdı
!”’
‘“Ona da ben üfledim Yahya’yı
!”’ Bu bir sırdı :
‘“Yahya’ya
annesiydi altı aylık hâmile !”’
RAHMÂN
rahimden geçmez ! Soyut kimliği ile !
‘“Şeffaf rızık”’la
Meryem ! Zâten buna hazırdı :
Titreşimi
‘ÂLÎ’ydi ! Beklediği HIZIR’dı !
ÎSÂ
ALLAH’ın oğlu değil ! Onun evlâdı !
Yâni
‘vücûd
verilen’
anlamındadır adı !
HIZIR ! İLYAS ! Ve YAHYA ! Hep var kıyâmetedek !
HAK,
‘ÂLÎ
!’
Mason,
‘HİRAM
!’
Der ! Tevrât, ‘“MELK-İ
SEDEK
!”’
‘“En
ÂLÎ hayır HİKMET !”’ Çünkü
‘“KİTAB
BİLGİSİ
!”’
‘“YAHYA
bebekken, vardı HİKMET ile ilgisi !”’
‘“Beşikte konuşurken”’ MESİH’de konuşan kim ?
İsmini söylemeyim ! Anladınız nitekim !
Kimi der ‘MESİH
simge !’
‘Îsâ
hiç yaşamadı !
Yahudi
kitabı var :
‘Yalancı Mesih adı
!’
*
M.H.ULUĞ
KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 02.01.2002
*
* Temessül etmek = birinin benzeri olarak gelmek
* Kıyâm = dirilme
* İbranice : Hiram = Rahmi (Arapça = Rahmet)
*
Copyright
© 2000>>.www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001>>.www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001>>.www.19muhammedali.com