“C Â M İ ”
***
Cemaat
imâm için günde beş kez müşteri !
Beyni yıkanıp halkın çalınır alın teri !
Cumâ
minbere çıkıp bağırır avaz avaz !
Söylediği zırvalar ne hutbedir
! Ne vaaz
!
Hem ağlar hem ağlatır ! Çoktur gözünü ovan !
Sanırsın doğramakta vaiz efendi soğan !
Sâde
âyet
söylerdi
bil
ki
hutbede
RESÛL !
Hutbede hadîs naklî sonra konmuş bir usûl !
Çünkü âyet düzülmez ! Hadîsse, öyle değil !
Sekiz yüz bin hadîs var !!! Ayıklamaya eğil !
Buhari, ayıklayıp bulmuş doğru iki bin !
Bence
iki haneli
bir
sayıya kadar in !
Sonunda çıkacaktır karşına yine âyet !
Kur’an hem bidâyettir yani hem de nihâyet !
Yorumda
hadîslere asla gerek yok ! Niçin ?
Âyetler birbirini yorumladığı için !
İkide bir getirir o hep namaza sözü !
Çünkü müşterisini
arttırmaktadır gözü !
Sâde
Cumâ namazı kılmakken câmide farz ,
Der :
“Mirâçta edildi kula
‘elli vakit’
Yâni ister
camiden halk hiç çıkmasın ! Niçin
?
‘Câmi’ye diye
daha çok cebe atmak için !
Halk, ekmeğinden kesip, olsun Mekke de hacı !
Üfürükçüye gitsin, varken tıpta ilâcı !
İmâm nikâhı ile kurulsun her âile !
Geç
yatsa da uyansın sabâh ezânı ile !
Bilmez ki ! Ömer on yıl sonra ezân önerdi !
Bilmez ki
! Niçin
RESÛL ilk, KUDÜS’e
dönerdi
!
Peygamberin devrinde var
iken yüz
bin kişi,
Bir tâne câmi vardı ! Cumâ günüydü işi !
Çünkü
mü’min
evinde
yapar
idi
ibâdet
!
ÎSÂ
da der :‘Gizlice
tapmak
HAK DÎNDE
âdet
!’
Arabını vereyim ! Kendin banyo yap resmi !
Yezîddir en
çok câmi ilk yaptıranın
ismi !
İlk
rûhban
sınıfını,
para
verip o kurdu !
Her
Cumâ EHLİBEYT’e
bunlar
lânet okurdu
!
Bunlar ALLAH adına simsar oldu insâna !
Şimdi
ey DÎN SİMSARI
! Sorularım
var sana !
Âlemlerin
RABB’
i der
:
Tevrât da‘“Kutsal
Kitab”’,
Mûsâ’ya ‘“Seçkin Resûl”’ diye eder o hitab !
Tevrât’a
göre, Âdem milâttan dört bin sene ,
Önce doğdu ! Çok yakın geçmişi var desene !
Çünkü var birkaç milyon yaşında kafatası !
Demek ki, bu insânlar ÂDEM’in de atası !
Âdem’den
öncekiler hangi ezânı duydu ?
Hangi
câmide onlar,
hangi îmâma uydu ?
Ne biçim namaz kıldı ? Ve nasıl aptes aldı ?
Hangi ay oruç tutup onlar, kaç gün aç kaldı ?
Hangi
Kâbe’ye gitti ALLAH’ın evi diye ?
Hangi
kurbânı kesip HAKK’a etti hediye ?
Günâhları yüzünden kimden şefâat umdu ?
HAKK'ı
nasıl birledi ? Nasıl gözünü yumdu ?
O hangi dîne göre
ahrette yargılandı ?
Hangi
dualar ile o tanrısını andı ?
‘Hangiyle’ çok sorum var ! Ama keseyim kısa !
Gelelim şimdi artık dînlerin esâsına !
Bunların hiçbirine cevap veremezsin sen !
Beni dikkatle dinle öğrenmek ister isen !
İnsân memeli robot değildir alelâde !
Kendine sorumludur ! Çünkü var hür irâde !
Doğruyu ve yanlışı ayırmak kutsal iştir !
Bu yüzden birçok organ,
sağ
ve sol dizilmiştir !
Bu
seçimi yaparken
VİCDÂNDIR
danışmanı
!
O sesin sâhibi HAK ! Rûhun olarak tanı !
‘GİZLİ İMÂM’ MEHDÎ , O ! Ona uymandır secde !
Günde ‘Elli vakit’ uy
! Bir gün gelirsin vecde
!
Kendi
nûrunu görüp etrafında dönersin
!
Güneş
doğduğu için,
bir mum gibi sönersin !
Âriyet ve
variyet bütünleşir ! Tevhîd bu !
Bu bütünün
Kur’an’da
adı
‘“Bizler”’
gurubu
!
VİCDÂN
seni zorlamaz ! Son
söz kalmıştır akla !
Ama ölünce, aklı vicdân yargılar HAK’la !
Her hayırın ‘“Hamd”’ olup şefâat eder sana !
Orda ancak kendidir dost ve düşman insâna !
İnsân bir istiridye
! İçinde saklı inci !
Ermeden,
bu inciye onun olmaz bilinci !
Beyin uyurken çıkar O ! Uyandı mı girer !
‘“Arza
girip çıkanı bilir HAK”’
ve
gerçek
er
!
‘“Secde
çamura
değil ! Üflenene yapıldı !
HAKK’a ancak, erenin perdesinden tapıldı !
‘“RAHMÂN
önce halk etti ! Sonra öğretti
beyân !”’
‘Beyân’
Kur’an demektir ! Erende oldu ayân !
Erendir
! HAKK’a
Arzda inşâ olan ilk mâbet !
Sendeki
de
ayni rûh ! Bul
da onu
SECDE
et
!
İşte ‘“HANÎF DÎN”’ budur ! EBEDÎ ve EZELÎ !
Kâlbindeki sözlündür
! Nikâhla O güzeli !
ÂLÎ’ye
nikâhlarken O ciğerparesini ,
Dedi
:“Fakir isen ver, FATİHA sûresini
!”
O
an başka sûreyi RESÛL
anmadı ! Niçin ?
“Fakire” “FETİH” şarttır ! ‘Yüz görümlüğü’ için !
‘“Kâlbini
açtı ALLAH önce RESÛL’ün bile !”’
‘“Güçlendirdik
onu der HAK, bizden bir RÛH ile !”’
‘“En
yakın müezzinden dinle artık ezânı !”’
Cenâze namazını kıl ! Terk et vehmi, zanı
!
O
vakit seccadeni Arş üstüne serersin !
Rûhunun
fışkırdığı RAHMÂN’ına erersin
!
Ayna gibi ! Aslına hep şahâdet edersin !
‘Bende
gören
! Duyan yok ! Bunlar hepsi sen’
dersin !
İnsâna
üflenen Rûh , Âdem
olan Atası
!
Kur’an’da
adı
‘“HANİF
!”’ ; Gayri, lâf salatası
!
**
M.H.ULUĞ
KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 10.04.1997
*
Copyright © 2000>> www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001>> www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001>> www.19muhammedali.com