“H A K E R E N ”
“Ölmeden
önce ölünüz
!”
I
ŞERÎAT !
*
Alt dörtlük ve üst üçüz ! İşte bu ! Her birimiz !
Dört
duvarlı Kâbe
! Ve üçgen kara taş remiz !
Mâdensel ve
bitkisel, hayvânsal ve düşünsel !
Dört katman var bedende ! Şeffaf ama maddesel !
Toprak, su,
hava, ateş
!
Dokusudur bunların !
Önce aptes al ! Yâni bu dört unsurdan arın !
‘Karbon ! Oksijen ! Azot ! Hidrojen !’ Der kimyacı !
‘“Dört cennet ırmağı”’na çevir de ! Çekme acı !
Zîrâ şeffaf olsa da madde, HAKK’a
çıkamaz !
Maddeden soyunmadan kılınamaz bir namaz
!
Dört katmanın üstünde vardır ‘Üçüz’ olan NÛR !
Yâni RÛH, RAHÎM, RAHMÂN ! Eren
buna soyunur !
Cinlerde var yalnız dört şeffaf
katmandan biri !
Üçüzden hiç biri yok ! Yâni bilmez tekbiri !
Sonunda iyileri, ‘“İfrit”’ katına çıkar !
Kötüleri de ‘“İblîs !”’Âdem’i eder inkâr !
Dört katman arasında yoksa bağlantı,uyum
!
Olunur deli
!
Manyak
!
İdiyot
!
Veya medyum !
Câhildir ! ‘Rûh hastası’ derse bunlara hekim !
‘Hasta olmaz
üst üçüz,
çünkü HAK’
der hakîm !
Büyücü, dört katmanla fizik bedenden çıkar !
Rûhu yoktur ! Âdemi ettiği için inkâr !
Atmosferde dolaşır cinlere âit yerde !
‘“Yüce
Meclis”’
kilidi
üçüze sâhib erde
!
‘“Arşa
çıkmak isterse, taşlanır bir cin gibi
!”’
Rûha
mâlik olmayan, olmaz ‘“Mülkün sâhibi
!”’
II
T A R Î K A T !
*
‘Rûhla beraber çıkmak’ sırrı, ‘“Yasak ağaç”’tır !
Çünkü dörtlük bağımsız yönetmek için açtır !
Bu sır ‘Ölmeden
önce ölünmeden’ verilmez
!
Erene rastlanmadan bu âlemde erilmez !
Toprak, su,
hava, ateş ! Bu dört sınavı veren,
Üç gün, transa konur ! Kalkınca olur eren !
Ayağa
kaldırılır her hırsı dört unsurun !
Canavar
gibi çıkar karşına her kusurun
!
Eğer bu işkenceden delirmeden çıkarsan !
Dört günde
olursun sen ermeye
aday
insân
!
‘“Hızır sağlam sandalı kurtardı ! Delmek ile !”’
‘“İyisi için kesti ! Kötü çocuğu bile !”’
‘“Başı
kesilen çocuk”’ ve
‘“Delinen o sandal
!”’
Arıtılan
dört katman şeffaf beden
! İbret al !
‘“Kafası kesilince dirilen dört kuş budur !”’
Evcilleştir
! Islık çal ! Gelmez ise, uzak dur !
Karbon, oksijen, azot, Hidrojen !
Dördünü al !
Bu nükleer bombayı, yap nükleer santral !
Karbon kömür !
Oksijen, hidrojen yakar onu !
Alt dörtlükte kalanın yâni cehennem sonu !
Bu ‘4’ günden çekildi kopya ! ‘40’ günlük çile !
Dünyâ doldu birçok dîn ve tarîkatlar ile !
Adayın kalbi ‘Üç
gün’ durdurulur ! Ne onur !
Dört katman, Cehenneme, üçüz,
Cennete konur !
Üçüz nûrda yıkanır ! Dörtlük ateşte pişer !
‘“HAK
gelib
batıl
gider
!”’ Hayıra dönüşür şer !
Görür hem geldiği, hem gideceği âlemi !
Gördükleri ona der ‘Bize teslim ol ! Emi !’
Eren hep yanındadır ! Gelmesin diye sonu !
Nûr
vücûdu içinde, cinlerden korur onu
!
Dönünce, Eren ona bir ‘kıvılcım’ nakleder !
Ağacın aşılandı ! ‘Sen meyveyi büyüt der !’
‘Kıvılcım’ girer girmez
! Beşik yapar ‘“Fuad”’ı
!
Hep sır söyler ! ‘“Beşikte konuşan MESÎH”’ adı
!
Ne zamanki titreşim en üst sınıra erer !
Arz’ın merkezindeki ‘Çıktığı
Zât’a’ girer
!
Teslim olur ‘“O Zâta !”’ O ‘“RABB’i her âlemin !”’
Onun
içine giren olur ‘MUHAMMED EMİN
!’
III
M Â R İ F E T !
*
RAB’den çıkınca
olur O ‘“RAHÎM
olan
RAHMÂN !”’
YEHOVA ELOHİM O ! İki cinsli diye an !
Eşine yaklaşamaz ! Soy üretmek dışında !
Aşk yaparken bulunur üçüz olan ışında
!
Teslim almıştır onu uzayda artık ‘“BİZLER !”’
‘“ÂLİN”’
denen YÜCELER
her yaptığını izler !
Andını bozduğu an, kâlbi ebedî durur !
Bir
kara büyücünün göğsü içinde vurur
!
‘“Gökler ve yer durdukça içinde olur hapis !”’
‘“Temizler temiz ile buluşur !”’ ‘“Pis ile pis !”’
‘“Kâfire
ödün versen ey MUHAMMED, muhakkak,
Kâlbinin
damarını koparırım”’ diyor HAK
!
‘“Doğmalar ve ölmeler acısını tatarsın !”’
‘Dörtlüğün kopar !’ ‘Üçüz ile bende yatarsın !’
‘“Yasalarım
değişmez
!”’
‘Ben
yasayım !’
‘Sen RESÛL !
‘“Şefâat bile yasak izinsiz !”’ ‘Budur usûl !’
Eren, her an
bedenden çıkar ve dönebilir !
Uygulanacak
emri, döndüğü vakit bilir
!
Gezen Rûhu, uyuyan tüm insânları tarar !
Hep uyandırılmaya aday canları arar !
Adaya o, şeffaf bir giysiyle belirir !
Sakinleştirilmese onu gören delirir !
Bazen
onun
içinde oturup ‘Hazret’
olur !
Ona mesaj yazdırır ! Ama birisi solur !
Çünkü
RÛH soluk
almaz ! ‘“Sekîne”’dir yediği !
Hani ‘“HAKK’ın ilk
günde halk olan ‘“Nûr”’
dediği
!
Anne
karnından geçmez Rûh ! Can doğarken ! Niçin ?
Kaybedilecek vakti hiç olmadığı için !
‘“Rûh üflenmeden ALLAH tapın demez Âdem’e !”’
Gel de doğanlara ‘sırf canlı bir toprak’ deme !
İçine tam girdiği zât olur ‘RÛH’un evi !’
Ölünce
yoğunlaşıp yapar ‘Hızır’
görevi
!
Bütün âlem olmuştur kendisi için bir ev !
Beden içinde
cüce ! Beden dışında bir ‘Dev
!’
İsterse O, ‘“Süleyman gibi cine hükmeder !”’
‘Bana kâinat kadar tapınak inşâet’ der !
İster ise üçüzü bebeğe bile girer !
‘“Beşikte
konuşturur
!”’ Halkın aklı zor erer !
IV H A K Î K A T !
*
Dörtlük arınmasına ‘“Suyla vaftiz der YAHYA !”’
Nûr banyosunda insân üçüzle olur ihyâ !
RESÛL der: “Yunus yaptı balık karnında miraç,
Benimkinden
aşağı değildir !” Gözünü aç !
Üst üç
Mesîh’in
!
Alt dört, bil Îsâ’nın annesi !
‘“Mesîh
Meryem’e sordu, sen kimsin! Neyin nesi ?”’
Rûh alkol
gibi ! Ve ten rahim suyu ürünü !
‘Üst üçüz’ ve ‘alt dörtlük’ bilin ! İnsân türünü !
‘“Îsâ’dan ilk mûcize, şarap yapmaktır suyu !”’
Çiftleşme
ürününü yapmak bu
! Tanrı soyu !
Arınmış
dörtlük
ÎSÂ ! Bağlanmış
üçüz
MESÎH !
Her
ikisi ilk Âdem ! Kur’anda ismi
‘“RÂSİH
!”’
İncil ise bu zâta ‘“ALLAH’ın tek oğlu”’ der !
Bu sembolik âyeti sömürür aziz peder !
Birer yansıması var üçüzün dört katmanda !
Herkül on iki devle savaştı ayni anda !
Alt dörtlük ‘Dalilâdır
!’
Üst üçüz ise ‘Samson
!’
Işının olan saçı,
ona kestirme en son
!
O vakit kör gözünle çevirtirler değirmen !
Saçın büyüyene dek ‘öz
güçten’
olursun men !
İnek kutsal ! Burnu hep ıslak !
Meme dört kanal !
Dokuz
ayda doğurur ! Alt dörtlük bu ! Sen ders al !
‘“Îsâ,
kırk altı günde yaptığınız mâbedi,
Yıkıp üç gün içinde inşâ ederim dedi !”’
Kromozom
‘kırk
altı çift’ bakın
! İlk
hücrede !
Bu,
dört katmanı yapar ! Üflenene üçüz de
!
Kırk altı artı üç ve bir ALLAH elli eder !
ALLAH, ‘“Elli bin
yılda, Rûh bana
ulaşır”’der
!
‘“Hızır’ın karşısında Mûsâ hayretle doldu !”'
VELÎ ve NEBÎ farkı burada belli oldu !
‘“Kitab ilmine sâhib biri”’ erenin ismi !
Her Nebînin üçüzü ‘VELÎ !’ Dörtlüğü cismi !
Dörtlüğü,
MÛSÂ ! Rûhu, ÎSÂ !
RAHÎM’i, AHMET !
RAHMÂN’ı
ise,
ÂLÎ açıklar ! Hepsi
‘“RAHMET
!”’
*
İZMİR-10 NİSAN 1998
*
İsim ve kelimelerin anlamları :
Arş = RAHMÂN’ın tahtı
İdiot = anadan doğma aptal
Câhil = özünü bilmeyen
Tekbir = ALLAH’a ortak koşmamak
Îfrît = cin ereni
Kara taş = Hacer-ül esved
Fuad = kâlbin siyah noktası
Mesih = Hz.Îsâ’nın unvanı
ZÂT = öz
Kâfir = Tanrıya ortak koşan
Resûl = peygamber
Şefaat = af için vesile olmak
Usûl = yöntem
(x)
Hazret
= Hakeren’in başkasına naklettiği rûhu
(Bu işlem yapılmayana hazret denilmez ! )
Kıvılcım nakli = Hîkmet = Sekine nakletmek
Râsih = Hakeren
Aziz peder = Papa
Rahmet = sevgi
Velî = HAK dost
Nebi = HAK görevli
Hızır = Hz.İlyas’ın gizli kimliği
Copyright © 2000-2003
www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001-2003 www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001-2003 www.19muhammedali.com