*
Baba
! Anne ! Ve Evlât ! Oluşturur âile !
Bunları
rakamla yaz ! Bir ! İki ! Üç ! Dört ! İle !
İki
: aynada ki bir ! Bir artı iki : evlât !
Kamet
: Bir ! Rükû : iki ! Secde : üç ! Ve dört : salât !
Âile
kapsar baba ve anne ve evlâdı !
Tevrât’ta
‘“Elohim
!”’ Ve Kur’anda ‘“Biz”’dir
adı !
Zîrâ
dört de vardır bak ! Hem Bir ! Hem İki ! Hem üç !
Topla
! Hepsi ‘on’
eder ! Yani her sayı bu güç !
Sıfır
ve on arası çünkü bütün rakamlar !
Hepsini
topla !
‘Kırk beş !’ Âdem’dir tüm makamlar !
Nokta
! Çizgi ! Yüzey ! Küp ! Yâni Bir, İki, Üç, Dört !
Rûh
! Madde ! Sekîne ! Arz ! Kâbe’dir Arz sırrı !Ört !
Şekli
kibrit kutusu ! Her bir kenarını aç !
Olur
iki kolunu açmış insân ! Yani haç !
Hayvân
simgesi, açık iki kol ! Şekli yatay !
Yirmi
sekiz raşidyen siniri yönetir Ay !
Onu
Rûh dıştan güder ! Bu yüzden iç güdü var !
‘Rüyâda’
gibi yaşar ! Yarım bilinçli davar !
Haçın
yukarı kolu, insân ! Koru onuru !
Otuz
üç omur, dikey alır güneşten nûru !
Ayağa
kalkmış artık ! Uykusundan uyanıp !
Özgürlüğüne
sâhip ! Sırf kendine dayanıp !
‘Ben
bilinci !’
Sâdece insâna âit ! Niçin ?
Rûhu
onu içinden yönlendirdiği için !
Bir
tek insânda vardır ! Uyanmış olma hâli !
Bu
yüzden lâyık ona denilse
‘ZÂT-I ÂLÎ !
Haçın
aşağı kolu ! Baş aşağı bir insân !
Ağzı
toprak altında ! Rahmi yukarda her an !
Nûru
ters aldığından ! Var ‘uykudaki
bilinç !’
Rahmi
üstte döllenir ! Ne haz duyar ! Ne sevinç !
Güzel
solur ! Hoş kokar bak ! Hem bitki ! Hem ağaç !
Seksin,
pislik olduğu kanıtlı ! Gözünü aç !
Haç
toprağa dikili ! Toprak hepsine taban !
‘Derin
trans bilinci !’
Vardır mâdende her an !
‘Rûhtur
!’
Haç ortasında
ortak olan o nokta !
ÂLÎ’dir
O ! Bilinci, çünkü hem var ! Hem yok’ta !
O’dur
AHMED bedenli ! Kâbe’nin “Kara
taşı !”
El
sürüp ondan el al ! O, RABB’e âit aşı !
O
zaman anımsarsın Kâbe neyin timsâli !
Anlarsın
niçin doğdu orda HAZRET-İ ÂLÎ !
Hac,
kara taşla başlar ! Ve kara taşla biter
!
Âdem
bir nokta gibi, ‘“Hem ilk
! Hem son olan”’ er !
‘“Şehirlerin
annesi Mekke
!”’ Toprak anteni !
Mekke’de
doğdu RESÛL ! Kâbe toprağı, teni !
Kâbe
‘emin !’ Çünkü O, MUHAMMED’ÜL-EMİNDİR !
Rahime
girer iken, verdiğimiz yemindir !
Kâbe
dışında vardır ! Ancak bir alternatif !
Cehennem
O ! Çalış da canını eyle lâtif !
Kâbe Âdem sembolü ! Onun yüzü “Kara
taş !”
Kapısı
yere yakın ! ‘“Secde et
!”’
‘Eşiği
aş !’
Âdem
gibi ! Cennetten düşüp kararmış yüzü !
Af
olunca ağarmış ! Taşın içyüzde özü !
Elini
sürüyorken ! Yüzüne bakar sana !
Sana
der :‘Benim
gibi sağ, tarafta olsana !’
İBRÂHİM’in
dinine ‘“HANÎF
DÎN”’der,
ERRAHÎM !
Kâbe
‘“HANÎF
DÎN
!”’ Zirâ inşâ etti İBRAHİM !
Kâbe’de
saklı ! Bütün ‘“HANÎF
DÎN”’in
esrârı !
Ona yönelmemizde ! Budur HAKK’ın ısrârı !
Kâbe
ilmin yapısı ! ÂLÎ “İlmin
kapısı
!”
EHLİBEYTİN
elinde ! Bu mâbedin tapusu !
Taşın
tam karşısında ! Bulunuyor bak ‘“Zemzem
!”’
FÂTMA’nın
radyasyonu ile yıkanmak elzem !
Kâbe’nin
çatısını ! Tutuyor bak ‘dört direk !’
Bunlar
‘“Arşı taşıyan dört
melektir !”’ Mübârek !
Bu,
dört yüce meleğin adıdır ! Olma gafil !
‘“Mikâil
!
Cebrâil”’
ve ‘“Azrâil”’
ve ‘“İsrâfil !”’
‘“Melek Arza
inince, hep insân olur mâdem !”’
Benzerleri,
İBRÂHİM ! AHMED ! ÎSÂ ! Ve ÂDEM !
Kâbe
‘“Arş”’tır
! Harçları : Toprak ! Su ! Ateş ! Hava !
Kâbe
‘“Cennet !”’
Eder o, ‘“Dört tür akım”’
ihtiva !
Kâbe
‘sekiz
köşeli!’
‘“Sekiz Cennet”’e
bedel !
Ona
kalkan el için ! HAK der :‘“Kırılası
el !”’
Tamam
‘yirmi
dört açı !’
Var bak ! Sekiz köşede !
Sen
gece ile gündüz, on ikişer saat de !
Her
saate, iki kez bakar ! ON İKİ İMÂM
!
On
iki çift kaburga arasında kâlb tamam !
‘“Kaburga kemiğinden
Âdem’in çıktı dişi !”’
Nefis,
dişi kelime ! Çıkaran, erkek kişi !
İmâmların
nefsinden çıktı bütün insânlar !
Havvâ,
Âdem’den çıktı ! Anlayan, böyle
anlar !
Arz
da AHMED nefsinden çıktı ! İmâmlar ise,
RESÛL’ün
zevceleri hepsi ! Gerçek hâdise !
İmâmın
nefsi RESÛL ! Şu âyeti oku ! Kalk :
‘“Kendi
nefislerinden zevceleri oldu halk !”’
İçte
bizim zevcimiz ! Zevcesi MUHAMMED’in !
‘“FÂTIR”’
sırrı üstüne, kuruludur ‘“FITRAT
DÎN !”’
Zîrâ
‘“YÜCE
MECLİS”’in
nefsi, FATIMA’dır, bil !
İmâm
ilk ondan çıkar ! FÂTMA, zevç’e mukabil !
Demek,
FATMA yukarda zevç ! Aşağıda zevce !
Erkek
olan dişi O ! ‘“FÂTIR”’
O ! Kutla
evce !
Dört
yüce melek vahyi ‘“LEVH-İ
MAHFÛZ”’dan
alır !
‘“LEVH-İ
MAHFÛZ”’ FÂTMA’dır !
Gören hayrette kalır !
Bunun,
bizzat MUHAMMED oluyordu şâhidi !
FÂTMA
girince, Cibril ayağa kalkar idi !
FÂTIMA’yı
ÂLÎ’ye bizzat Cebrâil verdi !
RESÛL,
FÂTMA’yı “Benim aynim”
diye severdi !
Bu
sevgi, ona karşı haset çekti ebedî !
Bekir
mîrâs vermedi ! Ve Ayşe gömdürmedi !
EHLİBEYTE
ihânet edenler, görür yarın !
O
hâinleri, sizler bu şekilde uyarın !
M.H. ULUĞ
KIZILKEÇİLİ
İZMİR – 24.01.1999
Copyright
© 2000 www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001 www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001 www.19muhammedali.com