HZ.
İBRAHİMİN KONUKLARI
*
I ÜÇ ADAM
*
‘“Homoydu Lût
halkında ! Sözde erkek her ‘kişi
!’ ”’
Üç
adam İbrahim’e geldi ! İnfazdı
işi !
Konuklar
İbrahim’e evlât müjdesi verdi !
Yaşı yüz kadarsa da ! Mesaja aklı erdi !
‘“İbrahim huşu
ile hemen yere kapandı !”’
‘“Âdem’e
secde”’
‘“Yüce Meleklerdendi
!”’
Hakereni evrende ! ALLAH kullanır yâni !
‘“Üç insan”’
İbranice ! Tam ‘yedi
yüz bir’
eder !
Bilen, ‘“Mikail,
Cibril, Rafael de ayni”’
der !
İbrahim bu üç zâta ! RAB diye etti hitab !
‘“RABB’in rûh üflediği de RAB’dır”’
diyor kitab !
‘“Rûh üflenene
melek secde emrini aldı !”’
İblis ‘“O RAB
değil ki”’
diye inkârda kaldı !
Neden Âdem’e secde için HAK verdi emir ?
Ateşe gir ! Ateş ol ! Demekti ! Şahit, demir !
Namaz miraç tâlimi ! ‘“ON
DOKUZ”’a yaklaşmak
!
‘“OL”’
emri vermek için ! ‘“Hak
ses”’ hızını
aşmak !
‘“Âdem’e secde eden
melek !”’
Oldu
HAKEREN
!
Âdem’di,
‘“RÛH”’u RAB’dan alıp meleğe veren !
Melek ! Erenden farklı bir sınıf adı değil !
ALLAH’ın emir kulu ! Elçi ! Bu sırra eğil !
Herbir
melek ! ‘“ALLAH’ın bir
ismine”’
mukabil !
Doğa yasalarını ! Ayakta tutarlar bil !
‘“Yedi saf
dizilirler huzurunda RAHMÂN’ın !”’
Âmir
ALLAH ! Memur RAB ! Aslı budur îmanın !
‘“ALLAH perde
ardından konuşur !”’
Gözünü aç !
‘“Ağaç,
ALLAH’ım”’
derken, ALLAH mı idi ağaç ?
Perdenin, Yüz ! RAB ! Hazret ! Gibi var birçok adı !
Âdem O ! Bunu secde eden melek anladı !
‘Amentü’de
! ‘“ALLAH”’tan sonra
! Melek anılır !
‘“RAB, RAHMÂN,
RÛH, bir
‘“Melek”’
değil
”’ diyen yanılır !
‘“Meleğe secde
etti !”’
Bakın İbrahim bile !
‘“HAK DİN, İBRAHİM
DİNİ !”’ Buna
dikkat edile !
‘“RABB’im
ancak ALLAH’tır”’
de! İkilikte kalma !
Ayni şey ! Suyu gölden
veya kaynaktan alma !
Başındaki iki göz ! Etmesin seni şaşı !
Tek olan, üçüncü göz ! Epifiz o ! HAK aşı !
Eren normalde insân ! Görevde, melek ismi !
Fizik beden içinde ! Bir dev olur nûr cismi !
EHL-İ BEYT
‘yün örtüde’ iken
! Yahudi kaçtı !
Gerçek kimliklerine ! O an gözünü açtı !
‘“Mağaradakiler”’
gayb ! ‘“Kapıda
!”’
‘Parolayı’
bilmeyen ! Kapıya varmasın pek !
‘“EHL-İ BEYT’e andını yenilemek
!”’
Yoksa ! Her kul özünü bulana dek hapsola !
*
II MELEK KİMLİĞİ
**
‘“İbrahim üç konuğu çok güzel ağırladı !
Meleğin
‘yemez içmez’ diye çıkmışken adı !
‘“Yemeği reddetti der
melekler”’ Kur’an zirâ
!
İki kitab da doğru ! Farkı, dokuda ara :
Nûrla beslenir melek ! Şeffaf iken sâdece !
‘“Gözü hep açık uyur
!”’ yoktur gündüz ve
gece !
Kanıtı
: ‘“Mağaranın yedi ünlü
yatırı !”’
‘“Ve köpek !”’
Ona geçer ! Yalnız
‘HAKK’ın hatırı !
‘“Cennette sevişmek de
!”’
‘“Yiyip içmek de mümkün !”’
Yeter ki kalkmış olsun sırtından fizik yükün !
ÂLÎ
kaldırdı ama kapıyı ! Oldu fıtık !
‘Şeffaf’ ve
‘fizik’ beden farkını anla artık !
Bu farkı hiç bilmiyor ! Ne yazık ki ahâli !
Fizik ÂLÎ’yi ! Kabre nakletti şeffaf ÂLÎ !
Fizik
bedeni, şeffaf beden giyer ! Hazır et !
Şeffaf bedene zaman ve mekân yok ! O, ‘Hazret
!’
‘“Üç metrelik Câlut’u,
Davud nasıl öldürdü !”’
ÂLÎ,
‘Amr’ adlı devi
! Katlayıp nasıl dürdü !
Hâinler kılamadı o son namazı ! Vallah !
Zirâ ÂLÎ giymişti ! Kıpkızıl yün bir külâh !
Apollonyus da, yünle başını sardığı dem !
‘“Arşda dinelir
idi !”’
‘“Müthiş
güçlü”’ bir Âdem !
Ateş kesilmiş idi ! O Âdem’in tüm cismi !
Renk
ve sese dönmüştü ! ‘“Bildiği
her bir ismi !”’
‘Apollonyus’
sözcüğü ! Türkçe’de ‘ÂLİ
BABA !’
‘Yün
abâ âilesi’
demektir “ÂL-İ ABÂ !”
Radyasyonu depolar ! Yün, kavuk, takke, türban !
Bir süs ! Giyerse onu ! Sıradan halk ve rûhban !
‘“Melek insân şeklinde
Arza iner”’ der âyet !
HAKEREN ‘“Çift boynuzlu
!”’ ‘“Zülkarneyn
!”’ Açık gayet !
Varacakken bir anda ! ‘“Dâire
olup”’ Aya !
Üç konuk yaya geldi ! Ve Lût’a gitti yaya !
Zaman dışına çıkıp Arş’a ulaşan RES’ÛL,
Fizik bedenle yaptı hicreti ! Budur usûl !
Çıkarken dâireyken ! Arş’da dik dörtgen oldu !
‘“İki
kaş
ortasına
bakabilerek doldu !”’
‘Arabacılarını Tanrının
!’
Yazmıştım ilk !
‘Şeffaf
bir dâire’
ol ! ‘Fizik
arabanı’
silk !
RES’ÛL’e
biri geldi bir gün ! Heybetli cismi !
Gidince, halka dedi “Cebrail
onun ismi !”
RES’ÛL İblisi tutup ! Bir direğe bağladı !
“Sal beni ! HAK’tan
iznim var” diyerek ağladı
!
“Yemenden gelir iken
! Bak RAHMÂN’ın kokusu !”
ÂLÎ emrine girdi cenkte ! ‘“Elçi”’
‘“Elçi”’
Son yanan mumu gören ! İlk yakan mumu bilir !
‘“El Elyon, Yehova’yı,
yahudiye atadı !”’
ÂLÎ’nin ‘“elçisi”’
‘“Yehova’nın meleği,
yürüdü Mûsâ ile !”’
Elohim zinciri bu ! Halkalar fark edile !
Elohim çoğul ama, Tevrat ‘“Bir
ve bütün”’ der !
Yalnız rûh titreşimi ! Birbirinden fark eder !
‘“Her üç konuğa birden bak ‘“Sen”’
diyor İbrahim !
‘“Elçileri ayırma”’
der ERRAHMÂNÜRRAHÎM !
Elohim, çoğul özne Tevrât’ta ! Fiil, tekil !
HAK
! MUHAMMED ! ÂLİ ! ‘Bir’
de ! Yoksa ‘yol’dan
çekil !
‘“İki melek gidince Lût’a ön keşif için !”’
‘“İbrahim Mikail’e Yehova dedi !”’ Niçin ?
‘“Mikail”’ kendi adı !
‘“Yehova”’ başkan adı !
‘“Elohim”’ toplu kod ad ! Bunu bilge anladı !
*
İNFAZ
**
Gelelim
şimdi infaz memuru konuklara !
Onlar hepsi bir nokta ! Önce kalbinde ara !
Bir ‘“SES”’
ile yaptılar Lût nüfusunu ölü !
Kanıtı : radyasyonla hâlâ dolu Lût gölü !
‘“Lût’un eşi de dâhil
!”’
‘“Tuz buz oldu her dişi !
Onun da muhakkak ki ! Sevicilikti işi !
‘“Soysuz genlerden gelen çocuklar da silindi !
‘“O gün yukardan kükürt
!”’
Ve bu gün
‘Eydis’
indi !
Sırada çok belâ var ! Daha bitmedi pis av !
Çünkü son derece zor !
‘Ön’
ve
‘arkadan’
sınav !
İktidara da tâlip ! İğrenç cinsel iktidar !
‘Edeb’
dâiresi de ! Artık yâni değil dar !
HAKK’a meydan okuyup evleniyorlar bile !
Örterken organını ! İlkel çıplak kabile !
Kendini
kanıtlamak için ! Burnundan solur !
Fazla hırçın ! Küfürcü ! Ve kompleksli olur !
Sinirleri laçkadır ! Refleksleri aşırı !
Ne sürse tuhaf kokar ! Hep terli çamaşırı !
Şeytan kazandı bahsi ! RAHMÂN ile şimdilik !
Lâğım
künküne döndü ! O kutsal omurilik !
Ayni sayı ise de ! ‘“Sabırlı”’
ile ‘“RAHMÂN”’,
(329)
‘“Yakın olan gelince !”’
Ayrılır sapla saman !
‘“Kutsal Rûha karşıysa
günâh !”’
‘“Hiç
af yok !”’
Niçin ?
Bu suç ! Ters akıtılan ‘öz
su’
olduğu için !
‘“ALLAH’ın yasasında,
asla değişme olmaz !”’
Hiçbir homoya ceza, ne çok olur ! Ne de az !
*
HOMO NİKÂHI
‘“Pisler pislerin payı
!”’ Diyor bakınız âyet
!
‘“RAHMÂN temiz
meclisten, kirliyi kovaladı !”’
‘“Yücelerden iken o !
İblîs’e çıktı adı !”’
‘“RAHMÂN”’
gibi yap ! ‘“İnsân şeytanından
uzak dur !”’
İnsâna, HAK’mış gibi, kendinden yakın o’dur !
‘“Pislerdeki genleri
bozacağım demişti !”’
Beyin ve kanda ona, bu pek kolay bir işti !
Yüzde yirmi herkeste karşı cinsin hormonu !
‘Sevişsin’
diye ALLAH ! İnsâna verdi onu !
Müthiş, Leonardo’nun, Sokrates’in bak aklı !
Kâh Şeykispir’e verir, aklı şaşırtan dize !
Vicdânın sesine uy ! Az yemek ye ! Az uyu !
Rûh’un değil de ! Aklın emrindedir beş duyu !
HAK
mesajı ! Şahane ilhâmdan ayırmak güç !
RESÛL,
şâiri övüp dedi “Rûh’undan
al güç !”
‘Gönlümün
güneşinden kaldım derken hâmile !’
Lâf edilir Şems’le bak ! Koca Mevlâna bile !
O der : ‘Tekkede
kaynar her gün bulgur kazanı !’
‘Kızışan
şeyhler bozar !’
‘Bir
nice toy kızanı !’
*
EŞCİNSEL FELSEFE
*
‘“ALLAH güzeldir !”’
Hem de !
‘“Güzel olanı sever !”’
Tanrısaldır bu sevgi ! Yâni bu sevgi ezel !
‘Kimi severse gönül
!’
Demek O’dur en güzel !
Olamadığı için başka hiçbir şey eşit !
HAK kendine aynada âşık ! Narsist bir çeşit !
Kendilerine âşık keza ! Bütün sâf özler !
Kendini bilmek için ! Vücûd giymeyi özler !
Bu yüzden !
‘“Mîrâç yapan !”’
Yine görür kendini !
İslâm dininin adı ! Dikkat et ‘“Fıtrat
dini !”’
Bu doğal aşk ! Kimini kendi cinsine iter !
Kendisine aynada tapar ! Deliden beter !
Kimi kendini görmez ! Aynaya ‘“Sır”’dan
bakar !
Doğrudan gördüğü zıt cinsine gönlü akar !
‘“Herkes kendine özgü
davranır !”’ diyor âyet
!
Kimsede ayıp görme ! Edebe et riâyet !
HAK kaydırdığı hâlde ! ‘“Ben
sürçtüm”’ dedi Âdem
!
Biz de öyle yapalım ! Evlâtlarıyız mâdem !
Yalnız ! Yapalım burda ! Önemli bir uyarı :
Daha doğuşta başlar ! Cinsel hormon ayarı !
Oğlanı, sert ve soğuk baba, anneye iter !
Çocuk dişileşerek, homo olur ! İş biter !
Okşama, öpme, giyim, oyuncak, kültür, çevre,
Uygulanmalı ! Uygun olarak ! Evre evre !
Yanlış anlaşılmadan, keseyim burda sözü !
Bir eşcinsel bana da yâni dikmeden gözü !
*
SONUÇ
*
Ters ilişkili Lût’çu ! Tersyüz oldu ! Kalmadı !
Sapıklık genden gelmez ! HAKK’ın yok zâlim adı !
Yükleme bu suçunu sakın ALLAH’a emi !
Yoksa davacın olur ! Tüm hayvânlar âlemi !
‘Memeli hayvânların sensin der yüz karası !’
‘Ne hayvân !’
‘Ne insânsın !’
‘İkisinin arası !
‘Bizde cinsel ilişki zîrâ, yok doğaya ters !
‘Ortak öz’ümüz
RABB’den ! ‘İç
güdü’den aldık
ders !
‘Sende varken sırf sana
özge özün ! Yâni RAB !
‘Gen bozan cine uyup, neslini ettin harab !
*
III KUTSAL
KOPYALAMA
**
Yoğunlaşınca bir cin ! Medyum yardımı ile,
Yiyip içebilir ! Ve hatta yapar seks bile !
HAKEREN yapamaz mı ? Cinin yaptığını hiç !
Meryem, İsâ doğurur !
‘“İnsân
şeytanı”’
da,
piç !
‘Seks’,
düşüncede bile kalsa ! İsâ ‘“Zinâ”’
der !
Ölünce, ona çok cin der ‘anne
!’
Veya peder !
Her
düşünce ! Kendine uygun cine bürünür !
‘İyi ve kötü sabit fikir’ diye görünür !
Düşünce de aslında ! Çünkü şeffaf bir mâdde !
Rûha yaklaşanına, ‘yaratıcı hayâl’ de !
‘Yaratıcı hayâlden
!’
Çıkar her tür şaheser !
‘Vahiy’
ürünü dersen ! Rûhun ilhamı keser !
‘“Elohim’e biz benzer
yaratılmışız”’ mâdem
!
Ayni tür olmalıdır ! Melekler ve ilk Âdem !
‘“Elohim
oğulları insân kızları aldı !”’
Tevrât der ‘“Çocukları tufanda da sağ kaldı
!”’
Şeffaf, çünkü boğulmaz ! Ne de ateşte yanar !
Fizik iken bu ırkı ! Tevrât ‘“Dev”’
diye anar !
İki
kuşak var : Biri, Nûh’un ki ! Biri, Devin !
Atan
Nûh mudur ? Dev mi ? Bulmak senin ödevin !
Dev için Kur’an ! ‘“Arza inmiş
HÂRUT
– MÂRUT”’ der !
Fizik üstü ve fizik beynimiz ! Bilen ender !
Sara yaşlıydı ! Raşel ile Rebeka kısır !
İshak, Yusuf ve Yakub oldu ! Bu, genetik sır !
Elizabet kısırken, ‘“Kutsal
rûh”’ ile doldu !
‘“Cebrail”’
‘“saye”’
Meryem’e de o dedi ‘“Seçkin kız ! Selâm
sana !”’
‘“Sayemde”’
olacaksın İsâ Mesih’e ana !
Nitekim ‘“Sayesinde”’
oldu onun evlâdı !
‘Saye’
Farsça kelime, Türkçede ‘Gölge’
adı !
‘“Melek
hep ‘“gölgeleyip”’
‘“Nûr”’un gölgesi olmaz ! Anlamı açık gayet !
Cebrail demek ‘“RABB’in
çok güçlü emir eri !”’
‘“Kutsal Rûh”’
öbür adı ! Anlayan gelsin beri !
‘“Yüceden bir rûh”’
vardır geninde Cebrail’in !
Nebi ve Veli böyle doğar ! Bu sırrı bilin !
Rûh, ‘Terahum’un
kökü ! ‘Rahimi
tohumlama !’
‘“Hokka
ve kaleme and !”’ Sen
artık anla ama !
Meryem’e
‘“Üfleyen”’de
! Meryem’den doğan da ! Rûh !
‘“Kalem”’den
hep ‘“Harf”’
çıkar ! Kalemsiz çıkan : gürûh !
Şeffaf teni, rahimde Ay melekleri yapar !
Baba ve anne döller ! Fizik bedenle kapar !
Beyinle bildiğini bırak da ! Kalbden öğren !
‘“Oku !”’ dendiği anda, RESÛL oldu HAKEREN !
Hıristiyan, ‘İsâ ilk
‘Nasra’da
kalmış’ diye,
Kendine ‘Nasrani’
der ! Hâlbuki yanlış ! Niye ?
Nasrani ! Nezr evlâdı ! ‘Rahimde
adak’
demek !
Cebrail’e, her nebi için farz borç ödemek !
Bu anlamda ! İsâ’ya ‘“Nasrani
kurban”’ deyin !
Bunda kıyaslanamaz hiç kimseyle ! HÜSEYİN !
Samson, Samuel, İsâ, gür saçlı ! Nezr evlâdı !
Zîrâ bu üç nebi de ! Güneşin öbür adı !
Saçlarının her teli için ! Bir simge, ışın !
Bak ! ‘“Samson saçsızken kör
!”’ Güneş parlamaz kışın !
‘Samuel’ İbranîce
‘ALLAH’tan
duyan’
demek !
Nezr evlâdı ol sen de ! Öz sofrandan ye yemek !
Âdem
ALLAH’tan kopya ! O altmış altı eder !
Bilen, ‘“Âdem ve Havvâ”’
bu sayıya eşit der !
‘“ALLAH katında İsâ,
tamamen Âdem gibi !”’
Çünkü her ikisi de ! ‘“Ondan
bir rûh sâhibi !”’
Her nebi Âdem gibi ! Öz babası Elohim !
Her biri rûh ! ‘“ON
DOKUZ”’ ses ile çınlar
rahim !
Çünkü her harf bir isim ! Her isim bir kelime !
Ve her kelime bir rûh ! Artık gir bu ilime !
‘“S”’
harfi, MUHAMMED’in ALLAH katında ismi !
‘“Ya Sin”’
oku ‘“Ölü”’ne
! ‘“Rûh”’
ile kalksın cismi !
Harf ve Nebi sayısı, Lâm Elif hariç, eşit !
LÂM ELİF Elohim’dir ! Sabit özü, BRAŞİT !
‘“Her
ismi”’, yâni her ses ve
rengi bilir mâdem !
‘Nebi
ve zebânîler’
meclisi demek Âdem !
‘İbranî’
dediğimiz ırk ! ‘İbrî’
der kendine !
‘İbrî’
‘öte yer’
demek ! ‘Uzay’
harç koymuş dine !
‘“İBRAHİM’in
dini”’nin
işte en son sırrı bu !
Keşfeden olur ancak ! ‘“YÜCE
MECLİS”’ mensubu !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA-12.02.2001
Copyright © 2000-2003 www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001-2003 www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001-2003 www.19muhammedali.com