"ÖZ UZAYLI "
*
İDRİS
ilk öz uzaylı ! Kâlb gözünü artık aç !
İsâ’yı
ışınladı bodrumda ! Yattığı haç !
‘“Koynundan
güneş gibi çıktı Musa’nın eli !
‘“Alevlerle
yıkanıp
İbrahim
!”’
‘“Yıldız
üstüne ALLAH yemin ediyor !”’
Işıl
ışıl bir 'beşgen' yıldız da
! Onun için !
‘“Sağa
sola kaymadı !”’ ‘“Bir an RESÛL'ün gözü !
Omurilikte
saklı yedi gök
! Aşkla geçin !
Mîrâçta
farz olmuşken ilk kez ! Namaz ve secde !
RESÛL
dimdik konumda ! Şokla sokuldu vecde !
Er
de !
“Orta direk ol tapınakta !” Der İsâ !
Seyyar
çadırdan vazgeç ! Sen artık gel sadede !
Yatıp
kalkma değildir yâni !‘“Dosdoğru namaz !”’
Işık alışverişi ALLAH ile ! Yapan az !
“Namaz
gözümün nûru” diyor bu yüzden RESÛL !
Gece
kılınmalı o ! Gündüz ışık aranmaz !
Ezan,
güneş doğmadan ve batmadan az önce !
‘Nûru
karşılamak ve selâmet’ demek bence !
ALLAH’ın ‘“Nûr”’ adıyla ayni sayı
MUHAMMED !
(287)
‘“ALLAH da salât eder Resûl'e !”’ Bu sır ince !
Salât namazsa ! ALLAH, ona secde mi eder
?
Namaz Farsça ! Kur’anda ALLAH ona ‘“SALÂT ”’der !
HAK ve Resûl arası, bir ‘nûr’ bağlantısı bu !
Göbek kordonu ile bağlan da ! Olma heder !
Bak
kendi nûru ile beslenir ! ALLAH bile !
Namaz
neden insana farz ? Artık fikredile !
EHL-İ
BEYT’e selâmsız ! Namaz kabûl edilmez !
Nûr
kirlenmez ! Bakire ! ‘“Sekine”’ düşmez dile
!
‘“İsâ
dostlara ‘şafak yıldızı’
ALLAH
‘“Kadir gecesi
‘fecre kadar’
Rûhun ile kucaklaş ! ‘ÂLÎ artı FÂTMA O !’
HASAN
HÜSEYİN güzel demek ! Hakkını öder !
ALHİM :Üç ! Bir ! Dört ! ! Bir ! Beş ! Pi ! Yâni bir dâire !
Çoğul
! Erkek ve dişi ! Hem sefir ! Hem sefire !
ÖZ uçan dâireler ! HAKK’ın halifeleri !
Topluca
Âdem
denir ! Kalanı vesaire !
Her
mesaj ! İç uzaydan geldi ! Buna ol emin !
Çünkü
‘iç uzaylılar
!’ Amacıdır âlemin !
‘“HANİF DİN”’ toplumundan insânlık oluşunca !
Âlem iç uzay olur ! HAKK’a bu idi yemin !
*
İç
uzayda boyut yok ! O sonsuzluk cenneti !
İlk
noktanın içinde ! Duy ÂLÎ’ye minneti !
O
noktaya giremez ! Ne cin ! Ne can ! Kovuldu !
Dış
uzay, evrenimiz ! Bir
cehennem
lâneti !
Aynen
hücreye benzer ! Herbir güneş sistemi !
Zarı,
burçlar ! Güneşi, çekirdek ! Öğren emi !
Gezegenler,
nötronlar ! Birinde fizik hayât !
Kalanında,
şeffaflar ! ‘Mağara’nın erdemi
!
Hücre
mahkûmu herkes ! Çünkü zarı delmek güç !
Burçları aşmak için, gerek ışık üstü güç !
Kuantum
olunsa da, yine kozmosta mahpus !
Açıl
susam açıl de !
Mağarada
kutsal üç !
Yedinci
iç uzaya, Budistler der ‘Nirvana
!
Ordadır
ilk yediler ! İle öz baba ana !
İnerler âlemlere ‘rahmet’olarak onlar !
Herkes
özünü bulup onlar ile boyana !
Yedinci
iç uzayın üstü, ALLAH’ın yeri !
Olabilir orada konuk ! ALLAH'ın eri !
Ancak
kıyâmete dek, inip rahmet olamaz !
Bunu öder ! Kalarak akranlarından geri !
*
İç uzayın, dostlara her an açık kapısı !
Işıkla
beslenilir ! Zaman dışı yapısı !
Önceki
evrenlerden çıkan zatlarla dolu !
Yâni ‘“En eskiler”’in elindedir tapusu !
‘“ALLAH’ın yakınları”’, bu erenlerin ismi !
Ele
geçirilemez ! Çünkü rûhun yok cismi !
‘“Kur’anı
biz öğrettik !”’
Derler
! Arşda yedi saf,
yaparlar geçit resmi !
Aslında !
‘“Rûh”’
Şeffaf insan olurlar ! ‘“Son sınır”’ denen yerde !
Arzda fark edemezsin ! Her organı tamamdır !
İster ‘“Kitab bilgini !”’ ister ‘“HIZIR İLYAS”’ de !
‘“Meryem yıkandı !”’ Yâni olmuştu şeffaf beden !
Kendi gibi şeffaftı ! Onu hâmile eden !
‘“Yahya hikmetle doğdu !”’ ‘“Bebek İsâ, konuştu !"'
Şeffaf bedenle çıkar eren önce ! Anneden !
‘“Kitab
bilen”’
ve ‘Hızır’, her nebi ile çağdaş !
Zaman, hayâli sınır ! ‘İç
uzay’a gir de ! Aş !
O
an mekân da kalkar ! Kalır sade vizyoncu !
Vizyoncu HAK ! Yâni Gayb ! Gayb’a girmek son uğraş !
Tevrâtta ‘kare başlı’, uzaylı ! Var
dört yüzü !
Dört elli ! Dört kanatlı ! Her noktasında gözü !
Dört bilinç verdi bize ! Madenden insân’a dek !
Ama ancak ALLAH’tan gelir insânın özü !
‘“Bize
bizden de yakın !”’
HAK değil !
Ama ‘“Biz”’ler !
Kur’andaki
bu âyet, en büyük sırrı gizler !
Hakeren aynen HAK’tır ! Sadece kul farkı var
!
Bunu kabûl etmeyen, şeytan yolunu izler !
ALLAH’a
değil ! ‘“RABB’e vermişken söz ezelî !”’
HAK, ‘bana verildi der sözlerin en güzeli !’
Ama HAK, Hakerenden yine de ayrı bir zât !
‘“RESÛL eli üstünde, var ALLAH’ın da eli !”’
‘“Üç kişi konuşurken, dinleyen dördüncü, HAK !”’
Bağımsız
tek vücûda, ALLAH lâyık muhakkak !
Her
ismi
‘“boş söz”’
değil !
‘“Ol”’
sesi çıkarır hep !
‘“Vücûd yapıp izinle !”’RABB’e eder iltihak !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA- 29 EKİM 2000
*
* 287 = Arapça, 'EN NUR' = MUHAMMED İbn-i ABDULLAH
(ABDULLAH OĞLU MUHAMMED)
*
Copyright © 2000 www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001 www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001 www.19muhammedali.com