“TÂLÛT ve CÂLÛT”
*
Mûsâ’nın
can kardeşi vardı ! Hârun’du adı !
Tehdit etti ümmeti ! Ama ona kıymadı !
Araplar hâin çıktı
! Yahûdiler
den bile !
RESÛL’ün Hârun’una
!
Vurdular kılıç
ile !
O ÂLÎ ki doğmuştu ! ALLAH evi Kâbede !
O
ev
ki ! Onu tavaf farz ! Ezelden ebede !
Melekler taşıyorken başı üstünde Arşı !
Söz
verenler
çıktı
bak ALLAH emrine
karşı !
RESÛL’den sonra onu yapmadılar halîfe !
Lânet olsun
! ALLAH’ın
emrine muhalife !
Yahûdiler hakkında var bak şöyle bir âyet ;
Peygamberlikle ümmet
yetinmeyip nihâyet !
Dediler :‘HAK göndersin bize seçkin bir kral !
Yönetsin
! Kendi koyup
bu
dünyâ için kural !’
O vakit çıkıp geldi Tâlût adında bir şâh
!
Nebîlerinden bile daha bilge pâdişâh !
Yahûdi dedi :
‘Bu da bizden birisi gibi !’
Hiçbir işâreti yok ! Olamaz taht sâhibi !
Hâlbuki,
işâretle o beraber gelmişti !
İşâreti sandıktı ! Bu ne biçim bir işti !
Yanında bir tâbûtla gönderilmişti Tâlût !
Meleklerin başında taşınıyordu tâbût
!
Tâbûttaydı Mûsâ ve Hârun’un emâneti !
Emânete affetmez ALLAH hiç ihâneti !
İki türlü sandık var : Ölü taşınan
tâbût !
Bir
de ‘“SEKÎNE”’
konan ! Ona ‘“RÛH”’
diyor MÂBUT !
Âdem,
ALLAH değilken
! Secde emri var niye ?
ALLAH, her bir ismiyle içinde mevcûd diye !
‘“İçinde Mûsâ olan tâbûtu ! Taşıdı su !”’
‘“RAHMÂN, Arş’ın
!”’
Arş suyun üstündedir doğrusu
!
Sonra tâbûttan Mûsâ
! Ve Mûsâ’dan dev çıktı !
Asâ da saklananın kim olduğu açıktı !
Tâlût dedi
: tâbûta temiz olan dokunur !
‘Tevbe
sûresidir’
o
! Besmelesiz
okunur
!
ÂLÎ
gibi,
kendi de resûl değildi Tâlût !
ÂLÎ gibi, onunda düşmanı vardı; Câlût
!
Câlût’u gören derdi ‘bu dev olmalı Deccâl !’
Halkı Tâlûta dedi
: ‘Bu canavardan öç al
!’
Tâlût dedi : ‘Birlikte
cihâd yaparız ama ,
Bir şartım var
! İlk önce
yapacağım sınama
!’
Yolda su içmemekle ! Tâlût halkı sınadı !
Pek çoğu içti ! Suyun dünyâ hırsıydı adı !
Yanında kaldı ! Dâvud ile birkaç neferi !
Onun taşıyla
söndü
! Devin gözünün feri !
Çünkü ‘“O taşı atan el ! ALLAH’ın eliydi !”’
Ona verilen cevap ‘“O
söz
günü”’ ‘“Beli”’ydi
!
ÂLÎ
kâfire dedi ; “Sen Kâbe’den
ol
beri !”
Mekke’ye ‘“BEKKE”’ dendi ! İşte o günden beri !
Berat,
beri ol demek
!
Bu sûre
Besmelesiz !
B’den
uzak
kalınır !
Özden
habersizseniz !
Öz suyu gülden önce bak ! Emmektedir diken !
Aslında güle bekçi o ! Ele batar iken !
Şeytanın da demek ki var ! Tâlûta görevi !
Şeytan taşlanan yere, yakın bak RABB’in evi
!
HAK
:‘“Dâvud,
Âdem gibi Nebî ve halîfe”’
der !
Secde âyeti on dört ! Beş ekle Dâvud eder !
EHLİBEYTTİR içinde ‘“SEKÎNE”’ olan tâbût !
Tâlût
! Câlût
!
Ve Dâvud ! Üç şifre
verir MÂBUT !
M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ
ANKARA
– 25.05.1999
Copyright © 2000 www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001 www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001 www.19muhammedali.com